Cumartesi günü Pera Müzesi'ndeydik. Asıl istediğim "İstanbul'un Tarih Sahnesi Hipodrom/At Meydanı" sergisi gezmekti. Onun dışında 4 sergi daha vardı hepsi birbirinden keyifliydi.
1. Katta "Anadolu ve Ölçüleri Koleksiyonu" ve "Kütahya Çini ve Seramikleri" sergisi.
2. katta "Düşlerin Kenti İstanbul" Suna ve İnan Kıraç Vakfı Oryantalist Resim Koleksiyonu’ndan seçilmiş yapıtlar, 17. yüzyıldan 20.
yüzyıl başlarına uzanan bir zaman dilimi içinde, çoğunlukla batılı
sanatçıların Osmanlı dünyasına bakışını, gözler önüne seren önemli
görsel belgelerdir. Üç ana bölüm olarak kurgulanan sergi, ev ve özel
mekânlardaki yaşantıdan, kentsel alana ve oradan da İstanbul’un genel
görünümlerine uzanıyor. Böylelikle Avrupalı ressamların tuvallerine
yansıyan İstanbul, topoğrafyası, mimarisi, insanları, gelenekleri ve
yaşam biçimleriyle bir bütün olarak yeniden canlanırken bu gezginlerin
“doğu yolculuğu”na biz de katılıyor, eşsiz güzellikler barındıran
Osmanlı dünyasını ve İstanbul’u onların gözünden, onlarla birlikte
yeniden keşfediyoruz.
Osman Hamdi Bey'in meşhur eseri "Kaplumbağa Terbiyecisi" nin 1906'ta yapılmış 1. versiyonu da koleksiyon içinde yer alıyor. Özellikle "Lale Devri"ndeki "Sadabad
Eğlenceleri"nde geceleri bahçelerin aydınlatılması için kaplumbağaların sırtlarına mumlar dikilerek serbest bırakılırmış, ne kadar doğru bilmiyorum.Tablo'nun anlatmak istediği büyük ihtimalle bu değil tabi ama o zamanlarda da bu tip eğlenceler olduğunu düşünmemek için sebep yok, böyle şatafatlı eğlenceler o zamanlar bol bol düzenleniyordu herhalde.
Doğulu Kadının özel yaşam alanı olan hareme girmek her babayiğidin harcı olmadığından genelde resamlar bu yaşantıyı hayali olarak ve özellikle de iç mekan tasvirlerinde modelleri genellikle gayrimüslim ailelerden seçerlermiş ki bu zaten tablolarda açıkça belli oluyor. Bu koleksiyon eserleri Pera Müzesi'nde sürekli sergilendiği için belli bir süre sınırı sanırım yok. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Bir zamanlar İstanbul'un nasıl olduğunu hayal etmekten öte resimlerde görebilirsiniz.
3. katta "Hipodrom/At Meydanı" sergisi. Bizans İstanbulu’nun en büyük ve en önemli yapılarından biri olan
Hippodrom, kentin merkezinde imparatorluk sarayının hemen yanında yer
alırdı. 4. yüzyıldan 7. yüzyıla kadar, sadece en heyecanlı ve en gözde
atlı araba yarışlarının, gösterilerin yapıldığı bir alan olmakla
kalmamış; aynı zamanda, imparatorların tahta getirildiği, askeri
zaferlerin görkemli gösterilerle kutlandığı ve halkın, imparatorlarının
huzurunda isteklerini dile getirebildikleri en önemli kamusal alan
olmuştu. Atmeydanı ise Osmanlı dönemi İstanbulu’nun en önemli ve
hareketli kamusal alanlarından biri oldu. Cumhuriyetin kuruluş
döneminde de önemli olaylara ev sahipliği yapan İstanbul’un bu çok özel
ve renkli alanını,
Hippodrom / Atmeydanı: İstanbul’un Tarih Sahnesi
sergisi arkeolojik bulgular, mimari çizimler, fotoğraflar
İstanbulluları yaşadıkları kentin hafıza yolculuğuna çıkarıyor.
Sergi, olağanüstü güzellikteki anıtların süslediği görkemli
Hippodrom’u yeniden kuruyor ve çevresindeki yaşamı irdeliyor.
Hipodrom'un üç boyutlu bir görüntüsünün de yer aldığı bu sergide ben çok etkilendim. Nereden nereye gelmiş İstanbul. Keşke bu eserlerin en azından bir kısmı korunabilseymiş ama bu çalışmalara 1950'lerden sonra son verilmiş neden bilinmez. Sergi 18 Nisan'a kadar açık mutlaka görün.
4. katta "Picasso-Suite Vollard Gravürler Sergisi"
Suite Vollard,
Picasso’nun yakın dostu ve
döneminin en ünlü sanat tüccarı olan Ambroise Vollard’ın siparişi
üzerine Picasso tarafından üretilen 100 gravürden oluşuyor. Bu sergi de
18 Nisan'a kadar açık. 5. katta da bu serginin devamı olduğunu
düşünüyoruz ama artık o kata çıkacak halimiz kalmadığı için Pera Müzesi
gezimizi burada noktaladık.
Ayrıntılı bilgi için ;
Pera Müzesi
Sonrasında Asmalımescit'te zar zor yer bularak buz gibi biralarımızı yudumladık. Tünel'i eskiden de çok severdim şimdi daha güzel olmuş, ama öğrencilik yıllarımız kadar sık gelmiyoruz. Genelde kalabalık ve güvensiz buluyorum fakat yinede Şebnem Ferah gibi ben de ne kadar sevmiş olabilirim derken "İstiklal Caddesi Kadar" diyebilirim.